Çalışan Kalp Hastaları Daha Hızlı Depresyona Giriyor!

Günümüzde pek çok kişi hızlı bir çalışma temposu içerisinde yaşamlarını devam ettiriyorlar. Hayatlarını kazanmak, maddi açıdan rahatlamak ve bu anlamda kendilerine zaman ayırmak adına adeta zamanla yarıştıklarını ifade ediyorlar. Özellikle yoğun bir çalışma temposunun olması kişilerde yoğun bir strese sebep olmaktadır. Gergin ve strese dayalı bir ortamda uzun süre bulunan kişilerin kalplerinin bu durumdan olumsuz anlamda etkilendiği bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Pek çok kişi daha verimli çalışmak, çalışma hayatında daha başarılı bir pozisyonda yer almak, zaman zaman kendilerini daha mutlu hissetmek ve yaşam kaygısı içerisinde daha fazla para kazanmak için harekete geçiyorlar. Ancak yapılan araştırmalarda bu durumun yüksek kaygı ve stresi de bir araya getirdiği ve bu anlamda kişileri olumsuz etkilediği ortaya çıktı. Uzmanlar sağlığın bozulmasında stres ve kaygının öneminin son derece fazla olduğunu bir kez daha dile getiriyorlar. Bu konuda kalp hastalıklarını da daha etkili bir şekilde tetikledikleri gündeme gelmektedir.

Kalp Hastalığında Psikolojik Etkenlerin Önemi Var Mı?

Kalbin anatomisinde meydana gelen birtakım bozukluklar aynı zamanda kalp bozukluklarına neden olmaktadır. Günümüzde çok sayıda kalp hastalığı bulunur. Vücudumuzda hayatta kalmamızı sağlayan en önemli organlardan birisi olduğu için son derece önemlidir. Bununla birlikte kişilerin yaşam kalitelerini de olumsuz anlamda etkilemektedir. Ani çarpıntılar, kalp ağrıları, nefes almakta zorluk yaşamak, göğüs ağrıları gibi pek çok belirtisi bulunmaktadır ve bu belirtilere dikkat etmek gerekmektedir.

Kalp hastalığı genellikle iç hastalıklar bölümünden kardiyoloji ile ilgili bir durumdur. Ancak psikolojik hastalıkların ve durumların pek çok anlamda olduğu gibi genel olarak kalp sağlığını da olumsuz anlamda etkilediğinin bilinmesi gerekiyor. Kalp ile beyin bir uyum içerisinde çalışmaktadır. Bu anlamda özellikle psikolojik anlamda kişileri olumsuz yönde etkileyen birtakım psikolojik sorunlar kalbin çalışma düzeni içerisinde de birtakım olumsuz durumlara sebep olabilir.

Özellikle son yıllarda çalışma hayatı ile birlikte daha aktif hale gelen depresyon, panik atak ve kaygı bozuklukları gibi çeşitli sorunların stresi faktörünü hayatımızın merkezi haline getirdiğini söyleyebiliriz. Uzmanlar tarafından yapılan bilimsel araştırmaların ardından stres faktörünün özellikle psikolojik anlamda kalp hastalıkları anlamında çok önemli bir yere sahip olduğunu söyleyebiliriz.

Kalp Hastalığından Korunmak İçin Stresi Hayatınızdan Çıkarın!

Günümüzde kalp hastalığı giderek yaygın hale gelen bir sorun olarak hayatımızın merkezine yerleşmiştir. Özellikle iş hayatında pek çok kişiden sorumlu olan ve iş yükü çok fazla olan yöneticilerin kalp hastalığına yakalanma olasılığının çok daha fazla olduğunu söylemek mümkündür. Günümüzde gelişmiş toplumlarda çalışma saatlerinin ve çalışma yoğunluklarının artması sebebiyle kalp hastalıklarının ortaya çıkma olasılığı bir adım daha ileri gitmiş oluyor.

Kalp hastalığı hakkında son zamanlarda durumun bir yönetici hastalığı olduğu yönünde bazı iddialar gündeme atılmaya başladı. Özellikle bu tür kişilerde agresiflik konusunda daha ciddi eğilimler gündeme gelmektedir. Agresif ve strese daha hızlı bir şekilde adapte olan kişilerin kardiyolojik anlamda sorun yaşama olasılıkları son derece fazladır. Ayrıca kendilerini iş hayatının yoğun stresi içerisinde sosyal anlamda bir adım geride tutan ve baskılayan kişilerde de kardiyak hastalıkların daha fazla yaşandığı tespit edilmektedir. Uzun süren, yoğun baskıya neden olan ve kişileri psikolojik anlamda olumsuz etkileyen bu tür streslerden uzak durmak kalp sağlığının korunması açısından son derece önemlidir.