Hızlı yaşam tarzı ve büyük şehirlerde hayata adapte olma aşaması çeşitli sorunları beraberinde getiriyor. Çalışma hayatı, yolda geçen süre ve kişilerin kendilerine ve sosyal yaşamlarına ayırdıkları zaman uyumak ve dinlenmek için kendilerine ayırdıkları zamandan tasarruf etmelerine neden oluyor. günümüzde pek çok kişi az uyumaktan ve bu sebeple gün içerisinde kendilerini sürekli olarak yorgun hissetmekten dolayı şikayet ediyorlar. Ancak yetersiz uyku bir anlamda çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getiriyor. Kişilerin yetersiz derecede uyumaları şeker tüketimini desteklediği için vücutta çeşitli tepkimelere neden olabiliyor.
Uzman doktorlar uyku yetersizliklerinden dolayı ortaya çıkan hastalıkların son derece arttığını ve ölümcül sonuçlara neden olabileceğini dile getiriyorlar. Sağlıklı bir beden için beslenme, fiziksel aktivite ve uykunun bir arada gerçekleşmesi gerekiyor. Genellikle günümüz şartlarında 7 saatten az uyuyan kişilerin bedenlerinin ve zihinlerinin yeterince dinlenmediğini ve yetersiz bir uyku sistemine sahip oldukları ifade edilmektedir.
Uyku Süresi Azaldıkça Hormonlar Olumsuz Etkileniyor
Uyku süresinin giderek azalması kişilerin ayakta kaldıkları süreyi artırıyor. Ancak bu süreç içerisinde kişilerin beslenme düzenleri bozuluyor. Beslenme düzeni bozulan kişilerde genel olarak şeker tüketmeye meyilli olduğu için kalitesiz ve az uyku uyuyan kişilerde şeker tüketimi artıyor. Yanlış ve sağlıksız beslenmeye bağlı olarak kişilerde hastalık seviyesinin arttığı ifade ediliyor. Bu durum bir süre sonra hormonları da olumsuz etkiliyor. Uyku hormonu olarak bilinen ve melatonin olarak ifade edilen düzensizlikler genel olarak başka hormonları da yakından etkiliyor. Özellikle kortizon seviyesini yakından etkilediği için çeşitli sağlık sorunları baş gösterebiliyor. Hormonlarda meydana gelen çeşitli düzensizlikler genel olarak yeme bozukluklarından dolayı değil hormon seviyelerindeki değişiklikten dolayı hastalık risklerinin artmasına neden oluyor.
Sindirim Sisteminin Uyumadan İki Saat Önce Tamamlanması Gerekiyor
Metabolizmanın doğru çalışması için yemek yenilen ve uykuya dalınan saatlerin birbirleri ile orantılı bir şekilde ayarlanması gerekiyor. Özellikle insan vücudunda metabolizmanın akşam 21:00 saatlerinden sonra giderek yavaşladığı biliniyor. bu yavaşlama ile birlikte uyku hormonu salgılanmaya başlanıyor. Geceleri 23:00’dan sonra ise genel olarak uyku hormonu baskın hale gelmeye başlıyor. Sağlıklı bir düzen sağlamak isteyen yetişkinlerin yaşam stillerine göre mümkün olması halinde bu saatlerde kaliteli bir uykuya geçiş yapmaları öneriliyor. böylece uykuda salgılanan hormonlardan tam verim alınacağı için vücut kendisini belirli bir süre sonra düzene sokuyor. sindirimin yatmadan en az iki saat önce tamamlanması gerekiyor. Bu yüzden kişilerin beslenme saatlerini de uyku saatlerine göre ayarlamaları uzmanlar tarafından öneriliyor. Beslenmenin hemen ardından uykuya dalınması metabolizmanın çalışmasını engelleyeceği için sağlıksız bir vücuda ve yağlanmaya kadar gidebilecek sağlıksız durumlara neden olabilir. Çok yemediği halde kilo problemi yaşayan ya da aldığı kiloları veremeyen kişilerin genellikle beslenme saatleri ve düzenleri hakkında sorunlar yaşadıkları tespit edilmiştir.
Uykuyla beslenme arasındaki geçişin arka arkaya yapılmaması gerekiyor. kişileri günlük yaşantılarında enerjisiz bırakan, çalışma verimlerini düşüren ve kendilerini iyi hissetmekten alıkoyan bu süreçte kaliteli uyku ve uyku saati çok önemli. Genel olarak kişilerin 7 saatten az uyumamaları öneriliyor. Bu rakamlar özellikle küçük yaştaki kişiler için daha fazla artırılabilir. Böylece büyüme hormonlarının ve dinlenme sürecinin tam olarak gerçekleştirilmesi öneriliyor. Ardından kişilerin daha sakin, daha sağlıklı ve daha verimli bir yaşama geçişlerinin kolay hale getirilmesi amaçlanıyor. Çalışanların sağlıklı bir düzen içerisinde çalışmaktan aldıkları verimlerin de artırılacağı ifade ediliyor.