Yapılan araştırmaların ortaya koyduğu sonuçlara göre empati yapma durumu ruh haline göre değişiklik gösterebiliyor. Bu durumda empati yapmak her zaman mümkün olmuyor. Oysa günümüzde empati yapmak insani ilişkilerin sorunsuz bir şekilde devam etmesi açısından son derece önemli. Başkalarının duygularını önceden anlayarak ona göre davranmak gerilen sinirlerin yatışmasına ve ilişkilerin bu doğrultuda yeniden düzeltilmesine zemin hazırlayabiliriz.
Empati duygusu başkalarının duygularını anlamak olarak ifade edilebilir. Başkalarının yaşamış oldukları hisleri beyinsel olarak algılayarak neler hissettikleri konusunda anlaşılır tepkiler vermemizi içeren bu duygu durumuna erişmek aslında sanıldığı kadar zor değil. Bu sayede empati yeteneği insani ilişkilerin gelişmesine ve yaşanabilecek sorunların sona ermesine zemin hazırladığı için son derece önemlidir. Günümüzde ise empati yeteneğinin önündeki en büyük sorunlardan birisi moral bozukluğu olarak ifade edilmektedir. Moral bozukluğu giderek yaygınlaşan bir sorun olmakla birlikte artık sosyal medyada yaşadıklarımız ve gördüklerimiz bile bizi derinden etkileyebilir.
İş Hayatındaki Moralsizlikler Empati Yapmanızı Engelleyebilir
Duygularımız aslında sandığımızdan çok daha güçlüdür. Çok yoğun pozitif duygular hissettiğimiz zaman fiziksel olarak acı eşiğimiz yükselir. Bununla birlikte negatif duyguları yoğun olarak hissettiğimiz zamanlarda da abartılı olarak acılar hissedebilir. Aralık 2017 yılında bu konu hakkında birtakım araştırmalar yapılmış. Moral bozukluğunun sebep olduğu sonuçlar irdelenmiş. Bunun üzerine empati yeteneğinin kısıtlandığı ve kişilerin karşılarında bulunan insanların duygularını tam olarak anlayamadıkları belirlenmiştir.
Negatif duyguların açığa çıkmasının ardından beyin sadece bu duygulara yoğunlaştığı için başkalarının açıları tam olarak algılanamıyor. Böylece çoğu zaman kendi sorunlarımıza odaklandığımız anlarda başkalarının problemlerinin boyutunu anlayamıyoruz. Bu psikolojik bir sorun olmasına rağmen günlük yaşantımızda ikili ilişkilerin bozulmasına neden olabiliyor. Araştırmaların gerçek hayattaki karşılığına baktığımız zaman morali bozuk olan kişilerin başka insanların duygularını anlamadıkları ve daha duyarsız kişiler oldukları belirlenmiştir. Empati duygusundan yoksun olan kişilerin örnek vermek gerekirse yardım kuruluşlarına daha az yardım ettikleri, çevresindeki insanları daha az dinledikleri ve sorunlara karşı daha az akılcı çözümler buldukları ifade edilmiştir.
Olumsuz Duygular Empatiyi Neden Azaltıyor?
Bu konuda şaşırtıcı sonuçların gündeme gelmesinin ardından konu hakkında bir değerlendirme başlatıldı. Olumsuz duyguların artmasının ardından empati duygusunun azalmasının asıl sebebi özel bir empati duygusunun devreye girmesi olarak ifade edilebilir. Bunlar ikiye ayrılıyor. Bunlar arasında empatik özen ve empatik sıkıntı denilen duygular yer alıyor. Başkasının başına kötü bir olay geldiği zaman hormonların değişmesi ve beyin algısının tamamen farklı bir rota çizmesinin ardından aynı olayın kendi başına da gelebileceği kaygısına kapılan kişi vücut ve beyin olarak kendisini korumaya alıyor. Kendisini koruma duygusu ağır bastığı için otomatik olarak merhamet duygusunun da bittiğini görmek mümkündür.
Negatif anlamda kendisini yoğun hisseden ve morali bozuk kişiler kendi sorunlarına yoğunlaşıyorlar. İçinde bulundukları olumsuz ruh halinden nasıl kurtulabilecekleri yönünde bir değerlendirme yapıyorlar. Bu değerlendirme sonrasında başkalarının sorunları ile ilgilenecek ve düşünecek zaman kendilerinde bulamıyorlar. Bu durumda aşırı düşünme hali ile kendilerini sosyal yaşamdan duygu olarak izole edebiliyorlar. Bu durum bir süre sonra pek çok kişiden uzaklaşmalarına neden oluyor. Empati yoksunluğu yine bilimsel araştırmalar neticesinde saldırganlığı artırıyor. Etrafına karşı saldırgan olan kişilerin empati kurmaları ve başkalarına yardımcı olmaları mantıken normal ve olası bir durum olarak değerlendirilmediği için özellikle son dönemlerde iş hayatını da olumsuz anlamda etkilediği söyleniyor.